Rusya’nın Kürtlerle ilişkisi, 19. yüzyılda Osmanlı yönetimindeki etnik unsurların kullanılmasıyla başlamıştır. Bu dönemde, Rusya, Osmanlı bünyesindeki Ermeni ve Kürt gruplarla işbirliği yaparak, Osmanlı'nın direncini kırmayı hedeflemiştir. Bu durum, Kürtlerin Rusya'nın etki alanında yer almasına ve bağımsızlık taleplerinin güçlenmesine yol açmıştır. Özellikle Rusya’nın Pan-Slavizm ve Pan-Ortodoksluk politikaları çerçevesinde, Kürt grupların desteklenmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasında önemli bir rol oynamıştır.
Sovyetler Birliği’nin çöküşü sonrası, Rusya’nın Orta Doğu’daki varlığı yeniden şekillenmiştir. 2000'lerden itibaren Rusya, bölgedeki güç dengesini değiştirme çabalarına hız vermiş ve bu bağlamda Kürt gruplarla olan ilişkilerini derinleştirmiştir. Özellikle Suriye İç Savaşı’nda, Rusya'nın PYD ile olan yakın ilişkisi, Türkiye ve ABD ile olan gerilimleri artırmıştır. Türkiye'nin Kürtlere yönelik endişeleri, Rusya'nın bu gruplarla olan ilişkilerinin daha da önemli hale gelmesine yol açmıştır.
Kürtler, Rusya için stratejik bir araç haline gelmiştir. Rusya, Kürt gruplarla işbirliği yaparak, Türkiye, İran ve Irak gibi ülkelerin iç işlerine müdahale etme fırsatı bulmakta ve kendi jeopolitik hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Örneğin, Suriye'deki YPG (Halk Koruma Birlikleri), Rusya'nın Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmek için kritik bir öneme sahiptir. Rusya, bu grubu destekleyerek, hem Türkiye'nin hem de diğer bölge devletlerinin iç işlerine müdahale etme fırsatı bulmakta, hem de kendi jeopolitik hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Rusya’nın Kürt politikası, bölgedeki diğer aktörlerle olan ilişkilerini de etkilemektedir. Türkiye, Rusya'nın Kürtlerle olan yakın ilişkilerini bir tehdit olarak algılamakta ve bu duruma karşı önlemler almaktadır. Türkiye'nin, Rusya'nın Kürt kartını kullanarak iç politikasına müdahale etmesini engellemeye yönelik çabaları, Türk-Rus ilişkilerinde gerginliğe yol açmaktadır. Özellikle ABD'nin Kürt devleti kurma stratejisi, Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkilerini daha da karmaşık hale getirmiştir.
Rusya'nın Kürtlerle iş birliği stratejisi, bölgedeki dinamikleri önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak, bu stratejinin başarıya ulaşması için Rusya'nın, Kürtlerin bağımsızlık taleplerine destek vermekten kaçınması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu durum Türkiye, İran, Irak ve Suriye gibi ülkelerle olan ilişkilerini zayıflatabilir. Rusya’nın, Orta Doğu'daki varlığını sürdürebilmesi için bu dört ülkeyle dengeli bir ilişki geliştirmesi şarttır.
Kaynakça:
Üren, M. (2020). Rusya’nın Kürt Politikası ve Orta Doğu Bölgesine Yansımaları. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(Ek), 34-55. https://doi.org/10.36362/gumus.817598