Logo
Çağ Üniversitesi
18.03.2025

RUSYA’NIN AFRİKA POLİTİKASI: BÜYÜK GÜÇ OLMA HEDEFİNİN YENİDEN İNŞASI

İlayda ÇETİN tarafından

Afrika’ya Rusya’nın yaklaşımı, büyük bir güç olan Rusya Federal Cumhuriyeti’nin bir tarih yazma iddiası ve hâlâ var olan bir stratejidir. I.Petro’dan bu yana Rus kumarhanesi hâlâ devam ediyor ve her zaman Rusya’nın dış büyüklüğünün bir parçası olmuştur. Rejimler değişir, uluslararası fay hatları oluşur ve değişir ancak Rusya’nın dış büyüklüğü bir türlü değişmemiştir. 

Putin’in iktidar gelişinin yanı sıra, yeni Rusya şehri, evde gücünü yeniledikten sonra yeniden yükselen bir süper güç olarak liderlik etmeye karar verdi. Rusya’nın Afrika’ya ilgisi, Soğuk Savaş yıllarında Sovyet etkisi ile başlamış ve daha sonra azalmaya başlamıştır. Bununla birlikte, 21. Yüzyılın başlarından itibaren, Rusya’nın uluslararası sahada kaybettiği potansiyel gücünü geri kazanma çabaları, Afrika’ya stratejik bir dönüşüm getirdi. Kırım’ın 2014’te ilhak edilmesinin ardından Batı’nın siyasi ve ekonomik yaptırımları Rusya’yı alternatif aramaya zorladı. Bu nedenle Afrika, Rusya için zengin doğal kaynaklar ve coğrafi konum sebebiyle önemli fırsatlar içermektedir. Rusya, özellikle enerji, maden ve tarım sektörlerinde Afrika ile iş birliği yaparak, bu bölgedeki ekonomik baskısını artırmak istemektedir. Afrika'nın yüklü doğal kaynağı, Rusya'nın enerji ihtiyacını gidermede çok büyük bir görev üstlenmiş vaziyette. Örneğin, Afrika'nın petrol ve doğalgaz kaynakları, Rusya'nın enerji güvenliği açısından çok önemli bir öneme sahiptir. Buna ek olarak, Rusya'nın Afrika devletleriyle kurduğu askeri ilişkiler, bu devletlerdeki güvenlik istikrarını yerleştirme gayretleriyle de bağlantılıdır. 

Afrika, uluslararası güç mücadelesinin yoğun bir sahnesi olarak son yıllarca kullanılmaktadır. Batı'nın, özellikle Avrupa Birliği ve ABD etkisinin yanı sıra Çin'in bölgedeki nüfuzunun karşısında Afrika'ya yönlendirilen faktörlerden ilki gelmektedir. Afrika ülkeleri, Batı'nın neo-kolonyal etkisinden uzaklaşmak istedikleri halde Rusya tarafından ortaya konan alternatif iş birliği imkânlarını kullanarak, Afrika'nın siyasi ve ekonomik bağımsızlık mücadelesine destek sebebiyle bölge etkisini keşfetme hedefiyle Rusya, Afrika üzerine yoğunlaşmaktadır. Rusya'nın Afrika politikası, üç ana hedefe odaklanmaktadır: siyasi nüfuzun artırılması, ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi ve askeri iş birliğinin güçlendirilmesi. Rusya, Afrika'daki eski Sovyet müttefikleriyle ilişkilerini yeniden canlandırarak, bu ülkelerdeki siyasi etkisini artırmayı istemektedir. Ayrıca, Afrika ile imzaladığı anlaşmalarla ekonomik büyümesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Askeri üsler kurma hedefi, Rusya'nın Afrika'daki askeri varlığını artırma çabalarını da içermektedir.

Rusya'nın Afrika'daki etkisini artırmak için yumuşak güç stratejilerine de önem vermesi gerekmektedir. Kültürel diplomasi, eğitim programları ve insani yardımlar, Rusya'nın Afrika'daki imajını güçlendirmek için önemli araçlardır. Sovyet döneminde birçok Afrikalı öğrenci, Rus üniversitelerinde eğitim almış ve bu ülkelerle güçlü bağlar kurmuşlardır. Günümüzde de bu geleneği sürdürmek, Rusya'nın Afrika'daki etkisini artırmak için önemli bir fırsattır. Ancak, bu bağların güçlenmesi için Rusya'nın eğitimi desteklemesi ve akademik iş birliklerini artırması gerekmektedir.

Rusya'nın Afrika politikası, bazı zorluklarla karşı karşıyadır. Bu zorlukların en belirgin olanı, Rusya'nın ekonomik kapasitesinin sınırlı olmasıdır. Afrika ülkeleri, yatırım ve dış yardım konusunda daha güçlü aktörlerle iş birliği yapmayı tercih edebilirler. Bu durum, Rusya'nın Afrika'daki rekabet gücünü zayıflatmaktadır. Özellikle Çin’in bölgedeki etkisi, Rusya için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Çin, Afrika’ya yaptığı büyük yatırımlarla bu alanda lider konumda bulunmaktadır. Ayrıca, Rusya'nın uluslararası alandaki imajı, Ukrayna'daki askeri müdahalesi nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Bu durum, Afrika'daki ülkelerin Rusya’ya yönelik güvenini sarsabilir. Afrika ülkeleri, Batı'nın etkisinden kurtulmak isteseler de, Rusya'nın tutumları ve eylemleri bu güveni zedeleyebilir. 

Sonuç olarak, Rusya'nın Afrika politikası, tarihsel bir temel üzerine inşa edilmekte ve günümüzde yeniden şekillenmektedir. Ancak bu politikaların başarılı olabilmesi için Rusya'nın, Afrika'daki ülkelerin ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım benimsemesi, stratejik hedeflerini net bir şekilde belirlemesi ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli kaynakları ayırması gerekmektedir. Aksi takdirde, Afrika'daki rekabet ortamında geri planda kalma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Rusya'nın Afrika'daki varlığı, sadece ekonomik ve askeri ilişkilerle sınırlı kalmamalıdır. Aynı zamanda, kültürel ve insani boyutları da içeren kapsamlı bir strateji geliştirilmelidir. Bu strateji, Rusya'nın Afrika'daki imajını güçlendirecek ve bölgedeki etkisini artıracaktır. Gelecek dönemde, Rusya'nın Afrika ile olan ilişkileri, uluslararası güç dengeleri açısından önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Bu bağlamda, Rusya’nın Afrika’ya yönelik politikalarının ne ölçüde etkili olacağı, bölgedeki dinamiklere ve Rusya’nın bu dinamiklere nasıl yanıt vereceğine bağlı olacaktır.

 

Kaynakça:

Üren, M., & Akkaya, S. (2024). Büyük Güç Olma İddiasındaki Rusya’nın Afrika Politikası. Alternatif Politika, 16(3), 441-470. https://doi.org/10.53376/ap.2024.16

İlayda ÇETİN

YAZAR HAKKINDA