Bu makale, savaş kavramının uluslararası hukuk ve askeri bilimler perspektifinden ele alınarak, doğru ve sistematik bir şekilde tanımlanmasını amaçlamaktadır. Uluslararası ilişkiler ve silahlı çatışma hukuku yazınında "savaş" yerine daha kapsayıcı bir terim olan "kuvvet kullanma" ifadesi tercih edilse de, savaş tarihsel süreç içinde farklı boyutlar kazanarak daha karmaşık bir kavram haline gelmiştir. Askeri ve akademik yaklaşımların birbiriyle örtüşmemesi, savaşın kavramsal bir bütünlük içinde ele alınmasını zorlaştırmakta ve yanlış yorumlamalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, savaş kavramının ve ilişkili terminolojinin doğru ve anlaşılır bir şekilde tanımlanması gerekmektedir.
Makalede savaş, uluslararası hukuk ve askeri bilimler bakış açısından ele alınarak dört temel belirleyici unsur üzerinden tanımlanmıştır:
Bu kriterler çerçevesinde savaş, "Devletler veya devlet grupları tarafından, millî güç unsurlarının tamamının veya bir kısmının kullanılması suretiyle icra edilen ve taraflarca savaş niteliği kabul edilen, kuvvet kullanılmasını içeren, düşmanca niyet ve/veya eylem" olarak tanımlanmıştır.
Makalede ayrıca savaşın sınıflandırılması da ele alınmıştır. Büyüklüğüne göre savaşlar; mevzi savaş, bölgesel savaş ve genel savaş olarak ayrılmıştır. Kapsam ve nitelik açısından savaşlar ise sınır/toprak savaşları, ideolojik savaşlar, bağımsızlık savaşları, hegemonya savaşları, din/mezhep savaşları, ekonomik savaşlar ve iç savaşlar gibi farklı kategorilere ayrılmıştır. Ayrıca kullanılan kuvvet türleri açısından savaşlar; konvansiyonel savaş, gayri nizami harp, koalisyon ve ittifak savaşları, nükleer savaş, topyekûn savaş, asimetrik savaş ve hibrit savaş olarak sınıflandırılmıştır.
Savaş kavramı, tarih boyunca teknolojik, siyasi ve hukuki gelişmelere bağlı olarak değişim göstermiştir. Geleneksel savaş anlayışından günümüzün hibrit savaşlarına kadar uzanan süreçte, savaşın doğası farklı disiplinler açısından ele alınmış ve çeşitli terminolojik tanımlamalar yapılmıştır. Bu bağlamda, savaş kavramının bütüncül bir yaklaşımla ele alınması ve terminolojisinin netleştirilmesi, uluslararası hukuk ve askeri bilimler açısından büyük önem taşımaktadır.
Savaş kavramı, tarih boyunca farklı bilimsel disiplinler tarafından çeşitli şekillerde ele alınmış, ancak ortak bir tanım üzerinde uzlaşmak mümkün olmamıştır. BM sistemi ve uluslararası hukuk çerçevesinde savaşın yasaklanması, kavramın doğrudan tanımlanmasını zorlaştırmış; bu durum, kuvvet kullanma teriminin savaş yerine daha yaygın olarak kullanılmasına yol açmıştır. Ancak tarihsel ve güncel gelişmeler göstermektedir ki, savaş kavramı hem askeri hem de hukuki bağlamda halen önemini korumaktadır.
Savaşın tanımlanmasındaki belirsizlikler, onun hukuki, siyasi ve askeri sonuçlarını değerlendirmede karmaşıklığa neden olmaktadır. Terminolojik tutarsızlıklar, savaşın hukuki statüsünü belirlemeyi zorlaştırırken, uluslararası toplumun müdahale ve düzenleme yetisini de sınırlandırmaktadır. Bu nedenle, savaşın temel bileşenlerini ve sınıflandırmalarını doğru bir şekilde belirlemek, uluslararası ilişkilerde ve güvenlik politikalarında büyük önem arz etmektedir.
Makalede sunulan savaş tanımı, tarihsel, hukuki ve askeri bağlamları birleştirerek kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Tanımlamada dört temel unsurun belirlenmesi, savaşın diğer kuvvet kullanma biçimlerinden ayrıştırılmasını sağlamaktadır. Ayrıca, savaşın farklı sınıflandırmalarının ele alınması, gelecekteki askeri ve politik analizlerde daha net bir kavramsal çerçeve oluşturulmasına katkı sunacaktır.
Sonuç olarak, savaşın hem kavramsal hem de terminolojik olarak tutarlı bir şekilde ele alınması, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için önemli bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır. Gelecekte savaşın tanımlanmasına ilişkin yapılacak çalışmalar, daha kapsamlı ve disiplinler arası yaklaşımlar geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Kaynakça:
Varlık, A. B. (2013). Savaşı Tanımlamak: Terminolojik Bir Yaklaşım. Avrasya Terim Dergisi, 1(2), 114-129.