Logo
Çağ Üniversitesi
05.03.2025

ASELSAN

Buse KOÇAK tarafından

Savunma Sanayi, stratejik ve taktiksel olarak, saldırı ve savunmaya yönelik silah sistemleri ve askeri donanımlar geliştiren ve üreten, diğer ekonomik faaliyet alanları ile iş birliği içerisinde olan özel ve kamu kuruluşlarının mülkiyetindeki firmalar topluluğudur.  

Savunma sanayinin üretim amacı tümüyle askeri amaçlı olduğu için ürünlerin özellikleri; 

  • Kompleks yapıya sahip olması, 

  • Elektronik teknolojisi ve gelişmiş teknolojilerden yoğun şekilde yararlanılması,  

  • Maliyetin yüksek olması,  

  • Ürün kullanım süresinin uzun ve kalitesinin yüksek olması,  

  • Ağır çevre şartlarında çalışabilir olmasıdır. 

  Savunma sanayiinin ürün ve pazar özyapısı bakımından diğer sektörlerden farklı konumda    bulunur, Savunma sanayiinde üretilen ürünlerin üretiminde. yüksek teknolojinin gerekli olması, Ar-Ge faaliyetleri, tasarım, askeri araç ve gereçlerde test-değerlendirme, üretim, onarım ve bakım alanlarının yüksek maliyetli olması büyük boyutta finansal güce ihtiyaç göstermektedir. Bu sebeple savunma sektöründe ihtiyaç duyulan desteği, devletler üstlenmektedir.  

 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ülkemize uygulanan silah ambargosu sonrası, savunma alanında yerli bir sanayi kurma fikri tekrar canlanmıştır. Yapılan bu ambargolara karşı milli bir tepki olarak kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı liderliğinde 20 Kasım 1975’te ASELSAN kurulmuş ve aynı yıl faaliyetlerine başlamıştır. Türk savunma sanayisinde, ASELSAN savunma sanayi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Önemi birkaç temel faktör üzerinden özetlenebilir: 

  1. TEKNOLOJİK BAĞIMSIZLIK 

 Haberleşme ve bilgi teknolojileri, elektronik harp, savunma sistemleri, güvenlik ve ulaşım alanlarında uzmanlaşmış ve yerli ürünler üretmiştir. Gelecekteki olası savaşların da elektronik harp alanında olacağı düşünüldüğü için ASELSAN, elektronik harp alanında kendi teknolojisini üretmeyi amaçlamıştır. ASELSAN, gerekirse teknolojide transfer etmekte fakat transfer ettiği teknolojileri içselleştirerek geliştirmeyi ve Türkiye’nin yurtdışına olan bağımlılığını en aza indirgemeyi hedeflemektedir. Bu açıdan bakarsak ASELSAN, Türkiye’nin savunma sistemlerinde dışa bağımlılığı azaltma ve yerli üretim kapasitesini arttırma konusunda kritik bir rol oynamaktadır. 

  1. SAVUNMA SANAYİNDE AR-GE VE İNOVASYON 

 ASELSAN’ın Ar-Ge stratejisinin temeli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin dışa bağımlılığını en aza indirilmesi amacıyla yeni ürünler geliştirilmesi ve savunma dışı alanlarda da ürünler üretilmesi için ürünlerin yenilikçilik kültürüyle yapılmasıdır. ASELSAN teknoloji ve Ar-Ge alanında yaptığı stratejik yatırımlarla da Türkiye’nin en yenilikçi şirketlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Turkishtime tarafından hazırlanan 2024 yılında açıklanan “Ar-Ge 250, Türkiye’nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri” araştırmasına göre, 2023 yılında en fazla Ar-Ge Harcaması yapan ikinci şirket, ASELSAN olmuştur.   Araştırmaya göre “AR-GE Merkezinde Yürütülen Proje Sayısına Göre İlk 100” sıralamasında ASELSAN, yenilikçi ve teknolojide öncü projeleriyle lider konumdadır.  

  1. SAVUNMA SİSTEMİ ÇEŞİTLİLİĞİ 

ASELSAN, radar, iletişim, kara ve silah, ulaşım, güvenlik, insansız hava araçları (İHA), elektronik destek sistemleri(ELINT), elektronik karşı tedbirler sistemleri(ECM) füze ve simülasyon sistemleri gibi çok geniş alanda ürünler üreterek Türk Silahlı Kuvvetleri ve farklı kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin savunma kapasitesini artırmaktadır. 

  1. İHRACAT 

 ASELSAN’ın geniş ve çeşitli savunma sistemlerinin olması, büyük ölçüde ihracat potansiyelini artıran etmendir. ASELSAN’ın birçok farklı, çeşitli alanda yüksek teknolojili ürünler geliştirmesi farklı ülkelerin savunma ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanır. Ayrıca ASELSAN’ın birçok ürünü NATO standartlarına uygun olarak üretilmektedir bundan dolayı uluslararası pazarlarda ürünlerinin talebinde artış görülmektedir. Gelecek yıllarda ihracatını daha da artırmayı hedeflemektedir. Bu sayede Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmakla kalmayıp bir yandan da ülkenin ekonomisine katkı sağlamaktadır. 

 Bazen uluslararası ilişkilerdeki değişim ve bazı ülkelerin politik duruşları, ortaya çıkan anlaşmazlıklar ve küresel savunma sanayiindeki şirketlerin güçlü rekabeti ihracat fırsatlarını etkileyerek diğer şirketlere olduğu gibi ASELSAN için de zorluklar oluşturabilmektedir. 

                        

Kısaca, ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme ihtiyaçlarının milli ve özgün olarak karşılanması amacıyla 1975 yılında başladığı faaliyetlerini günden güne geliştirerek, bugün ülke sınırlarını aşan, uluslararası ölçekte bir firma haline gelmiştir. Geliştirdiği ileri teknoloji ürünlerini Dünyanın dört bir yanına ihraç etmekte; yarattığı çözümlerle güvenliği ve barışı sağlamak amacı ile hizmet vermeye devam etmektedir. 

 

KAYNAKÇA 

https://www.aselsan.com/ 

Dural, İclal, 2020.İstanbul SAVUNMA SEKTÖRÜNDE MARKA KİŞİLİĞİ ALGISI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ROKETSAN, ASELSAN, TUSAŞ VE HAVELSAN ÖRNEĞİ Yüksek Lisans Tezi (33-37) 

 

Buse KOÇAK

YAZAR HAKKINDA