Logo
Çağ Üniversitesi
27.03.2025

Suriye'nin Alevileri yeni hükümete olan inancını mı kaybetti?

Leyla Mina SÖYLEME tarafından

Suriye'nin Alevileri, kıyı bölgelerinde yaşanan mezhep temelli şiddet olayları nedeniyle güvende olamayacaklarından korkuyor.

8 Mart'ta, Lazkiye'nin Jableh kentinde savaşçılar tarafından kaçırılan İbrahim, eşi ve iki çocuğunun önünde öldürüldü. Saldırganlar, Suriye'nin eski lideri Beşar Esad'ın da mensubu olduğu Alevi topluluğuna yönelik saldırılar düzenliyordu. El Cezire’nin doğrulama birimi Sanad, İbrahim’in cesedinin görüntülerini inceledi ve doğruladı. Kuzeni Mazen, birçok tanıdığının da öldürüldüğünü söyledi.

"Hamile bir arkadaşım ve üç yaşındaki kızı, eczacı bir dostum ve doktor olan eşi öldürüldü. Kuzenim ve 80 yaşındaki kayınvalidesi de katledildi," dedi Mazen. "Neden kimse bu katliamı durdurmadı?"

2011'de Esad rejimi halk ayaklanmasını bastırırken, birçok Suriyeli ya silahlanarak ailesini savunmaya ya da hükümeti devirmeye yöneldi. Esad, muhalifleri "terörist" olarak tanımlayarak, dini azınlıkları ancak kendi rejiminin koruyabileceğini iddia etti. Bu söylem, birçok Alevi'nin Esad rejimi düşerse intikam saldırılarına maruz kalacakları korkusunu artırdı. Aynı zamanda, rejimin acımasız baskıları ve savaş suçları birçok Alevi'nin Esad’dan uzak durmasına neden oldu.

Esad’ın yönetimi boyunca varil bombaları ve kimyasal silahlar kullanıldı, açlık bir savaş aracı haline getirildi ve işkence merkezlerinde yüz binlerce insan öldü veya kayboldu. Bu vahşet, mezhepsel şiddeti körükledi. Muhalefet savaşçılarının 2013'te kıyı bölgesinde 190 Alevi’yi öldürdüğü saldırılar hafızalarda tazeliğini koruyor.

Aralık 2024'te Esad’ın devrilmesiyle, Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa azınlıkları koruma sözü verdi. Ancak mart ayında kıyı bölgesinde gerçekleşen cinayetler, birçok Alevi'nin güvenini sarstı. 6 Mart’ta Esad yanlısı silahlı gruplar yüzlerce güvenlik görevlisi ve sivili öldürdü. Ardından kıyı bölgesinde mezhep temelli intikam saldırıları patlak verdi. SNHR'ye göre, 17 Mart itibarıyla en az 639 kişi yargısız infaz edildi ve bu durum uluslararası hukuka göre savaş suçu sayılabilir.

Suriye Savunma Bakanlığı sözcüsü Ebu Yaser Bara, yetkililerin olayları araştırdığını söyledi. Ancak olaylar, el-Şaraa’nın silahlı grupları kontrol edip edemeyeceğine dair endişeleri artırdı. Esad’ın düşüşüyle birlikte, Suriye yoğun şekilde militarize oldu ve birçok silahlı grup bağımsız hareket etmeye başladı. HTS çatısı altında birleşen muhalif güçler dahi tamamen merkezi bir komuta zincirine bağlı değil.

Lazkiye’den Maryam, "Şu anda kime güvenebileceğimizi bilmiyoruz," diyerek endişelerini dile getirdi. Evleri basılan Alevilerin, mezhepleri sorulduktan sonra öldürüldüğünü anlattı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Esad yanlılarının saldırıları sonrası bir Telegram kanalının muhaliflere güvenlik güçlerine destek çağrısı yaptığını, ancak bu çağrının hızla geri çekildiğini belirtti. Ancak birçok silahlı grup zaten bölgeye inmiş ve intikam saldırılarını başlatmıştı.

ABD tarafından yaptırıma uğrayan Türkiye destekli Süleyman Şah Tugayı ve Hamza Tümeni Tugayı gibi grupların bu olaylara karıştığı iddia ediliyor. Uzmanlara göre, Suriye hükümeti bu grupları tamamen kontrol edemediği gibi, savaşçıları merkezi bir komuta altına almak için yeterli finansal güce de sahip değil. Batı’nın Suriye’ye uyguladığı yaptırımlar, bu süreci daha da zorlaştırıyor.

Suriye’nin yeni yetkilileri, olayları soruşturmak üzere iki bağımsız komite kurdu. Biri 6 Mart saldırılarını ve mezhepsel şiddeti araştırırken, diğeri Alevi toplumunun güvenini yeniden kazanmayı amaçlıyor. Ancak SNHR, komitelerin bağımsız olması ve Alevi topluluğundan temsilciler içermesi gerektiğini vurguladı.

Birçok Alevi, Suriye’de gelecekleri olmadığına inanıyor. Binlercesi güvenlik arayışıyla Rus üslerine veya Lübnan’a kaçtı. Suriye’deki yeni yetkililerin mezhepsel şiddet ve insan hakları ihlallerine karşı sert önlemler almaması halinde, iç savaşın daha da derinleşebileceği belirtiliyor.

Bu gelişmelerin ortasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, el-Şaraa'ya destek mesajı göndererek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlama çabalarına destek verdiğini duyurdu. Kremlin, Suriye’deki istikrarsızlığın tüm Orta Doğu’yu etkileyebileceği endişesini taşıyor. Rusya, Aralık ayından bu yana bazı askerlerini geri çekse de, Akdeniz’deki Hmeimim Hava Üssü ve Tartus Deniz Üssü'nden ayrılmadı.

Suriye’nin geleceği belirsizliğini korurken, Alevi topluluğu kendilerini koruyacak bir otoritenin olup olmadığından emin değil.

 

Kaynakça;

 

•Putin offers Syria's Sharaa support and cooperation

Erişim : https://www.reuters.com

 

•‘Don’t trust anyone’: Have Syria’s Alawites lost faith in new government?

Erişim : https://www.aljazeera.com

 

Leyla Mina SÖYLEME

YAZAR HAKKINDA